Ders çalışmak tüm öğrencilerin rutin süreçlerinden biridir. Akademik başarıyı artırmak isteyen öğrenciler, düzenli olarak ders çalışmalıdır. Ders çalışırken mola vermek neden önemli? Ders çalışırken mola verilmezse ne olabilir? Gelin bu süreci örnek bir hikaye ile aktaralım.
Arkadaşlarınızla güzel bir akşam yemeği yediğinizi düşünün. Hep birlikte mutfakta hazırladığınız, hiçbir ögesini - aperatif, ana yemek, salatalar, tatlılar - atlamadığınız mükemmel bir öğün. Hazırlaması uzun fakat eğlenceli geçti, sonrasında da güzelce düzenlediğiniz masada bu yemeği yediniz, sohbet ettiniz, güldünüz. Ortamdaki keyifli hava sayesinde kendi yemeğinizi her lokmanızı çiğneyerek, tadına vararak yediniz. Bir müddet sonra herkes daha fazla yiyemeyeceğini anladığında yemeyi bıraktınız.
Ne oldu? Yemekten evvel demlemeye bıraktığınız çaylardan aldınız ve tatlıları alana kadar, sıcak bir çay eşliğinde midenize yediklerinizi sindirmesi için biraz izin verdiniz. Eller yemeği hazırlarken, ağzınız yemek yeme işlevini gördü, tat alma duyularınız verdiğiniz emeği onayladı, şimdi ise sıra yediğiniz yemeğin bedeninizde çözülme ve dağılma sürecine geldi. Çünkü midenize, hele ki tatlı gibi, başka bir şey eklemektense öncelikle daha önceden yediğiniz yemeklerin sindirilmiş olmasını istersiniz.
Beyninize İyi Davranın
Bunu neden anlattık, çünkü pek çok açıdan öğrenme sürecimiz de sindirim sürecimize benzer. Beynimiz geçmişte yaşadığımız şeyleri hatırlamamızı, karar almamızı ve birçok başka şeyi sağladığı gibi, edindiğimiz yeni bilgilerin de özümsenmesini sağlar. Öğrenme eylemi aşamasında duyduğumuz yahut okuduğumuz, tanık olduğumuz bilgiler tam o anda beynimize yerleşmez. Beyin biz onu doldurmaya kararlı olduğumuz süre boyunca, gücü yettiğince bilgi alımını sürdürür. Bu aşamada olan, içeri gelen bilgi daha sonradan özümsenmek üzere beynin hafıza birimlerinde beklemede kalmaktadır.
Son yıllarda yapılan deneylerde, mola zamanlarının bilginin özümsenme sürecinin başladığı öğrenme aşaması olduğu daha açıklıkla ortaya çıkmaya başladı. Ayrıca okullardaki ders saatlerinin 45 dakika olarak belirlenmiş olması aslında buna ışık tutan bir uygulamadır. Ortalama insan beyni, belirli bir süre içerisinde en yüksek verimlilikte çalışabilen, çok çalıştırıldığında yorulabilen bir organdır. Ders çalışma saatini 45 dakika ve 10 dakika mola şeklinde bölmemizin de, öğrenmek istediğimiz bilgilerin de kendi içlerinde sınıflandırılıp küçük birimlere ayırılmış olması bu sebepledir.
Kendiniz Tanık Olun
Siz de bu bilginin ışığında ders çalışmak ve mola vermek arasında rahatlıkla bir düzen sağlayabilir ve çalışma verimliliğinizi artırabilirsiniz. İhtiyacınız olan en temel şeyler öncelikle bir çalar saat ve sadakatle uyduğunuz bir çalışma programı. Bir de elbette ders çalışma masasında olması gerekenlere kendiniz için karar vermelisiniz.
45-50 dakikalık ders çalışma süresinden sonra çalışma alanınızdan çıkın. Evinizin içinde küçük yürüyüşler yapın, germe ve esneme egzersizleri yapın. Ailenizin yanına gidip kısa bir sohbet yapın. Balkonunuz varsa balkona, yoksa pencereye çıkıp nefes alın. Mola verdiğinizde yapacağınız bu hareketler çalışma aşaması boyunca gerilmiş, kasılmış durumda olan beyninizi rahatlatacak ve elinde biriktirdiği veriyi hafıza birimlerine daha kolayca dağıtımını sağlayabilecek.
Mola bitip ders başına yeniden oturduğunuzda, daha rahatlamış olmakla birlikte, moladan önceki çalışma sürecinde de kuvvetlenmiş bir beyin ile oturacaksınız. Çalışma pratiğinizi bu plana göre şekillendirip bir müddet bunu sürdürebilirseniz, anlama ve hatırlama konularındaki verimliliğinizin arttığına kendiniz tanık olacaksınız.
Ders çalışırken, bir işi yaparken uygun aralıklarla mola verirseniz verimliliğinizi artırabilir ve çalıştığınız dersten ve yaptığınız işten daha fazla keyif alabilirsiniz!
