Rönesans Döneminin En Önemli İsmi: Leonardo da Vinci

Rönesans Döneminin En Önemli İsmi: Leonardo da Vinci

İtalya’da 15. ve 16. yüzyıllarda insana dair her faaliyet alanında, o dönemde ve yıllar sonra da devam eden bir “yeniden doğuş” (renaissance) olarak nitelendirilen bir dönem gerçekleşti. Tüm alanlarda görülen yoğunlaşma ve hızlı gelişim halinin sonuçları sınırları aştı ve tüm Batı ve Doğu dünyalarının, geçmişten bugüne, kaderini etkiledi. Sayısız icatlar yapıldı, sayısız sanat eseri üretildi. Yeni iletişim biçimleri keşfedildi. Kuramlarca soru soruldu, deneylerce olgu kanıtlandı. Büyük ticaret merkezi İtalya başta olmak üzere tüm Avrupa’da kentler zenginleşti. Akıl, aygıt, ticaret ve emek gücü ile insanlık zaman ve mekanda kendi yerini hesaplayabilmeyi, algılayabilmeyi, tasarlayabilmeyi öğrendi. Bu dönemde birçok yenilik ve birçok yeni isim doğdu. Onlardan biri de Leonardo da Vinci'ydi. 

Doğum ve Gençlik Yılları

Bu şanlı dönem, modern insan kültürünün her faaliyet alanında mihenk taşı olabilecek eserler, aygıtlar, fikirler yaratan bir sürü kalifiye birey yarattı. Michelangelo, Kristof Kolomb, Nikolay Kopernik, William Shakespeare, Erasmus bunların nicelerindendir. Vinci’li Leonardo, bildiğimiz adıyla Leonardo Da Vinci, birkaç yüzyıl boyu keşif ve buluşlarıyla, eserleriyle insan yaşamında çığır açacak olan bu bilge kişi belki de dünyanın en bilinen insanlarından biridir. Pek çok kişi tarafından bir ressam, bir heykel, bir mucit, bir mimar, bir bilim insanı, bir anatomist olarak tanımlandı. İlgilendiği her alanda önemli eserler verdi. 

Zengin bir Noter’in oğlu olarak, 1452 yılının 14 yahut 15 Nisan’ında doğmuştur. O zamanda politik bir birliği bulunmayan İtalya’da, Floransa Cumhuriyeti’nin yönetimi altındaki küçük bir köy olan Vinci’de dünyaya geldi. Evde Latince, geometri ve matematik dersleri gördü. Çocukluk yılları tarihçiler ve yazın insanları arasında bir varsayım konusudur. İlk gençlik yıllarında ressam/heykeltraş Verrochio’nun stüdyosunda kalfa (garzone) olarak işe başladı. Burada resim ve heykel zanaatlerinde kendini alabildiğine geliştiren Leonardo, 20 yaşında Aziz Luke Loncası’na usta olarak katılmaya hak kazandı. Sanatçılar Botticelli, Ghirlandaio ve Perugino’nun çağdaşıdır.

*Polimat ve Hayvansever

Leonardo, ömrü boyunca üretti. Her tür bilgiye her an ulaşabilen bizlerin belki de hiç anlayamayacağı bir irade, bizlerin koruyamayacağı bir tür kuvvet ile çalıştı. Mona Lisa, Son Akşam Yemeği, Bilgelerin Hayranlığı gibi klasik eserleri o yarattı. Biomekanik bilimine temel oluşturabilecek anatomik araştırmalar yaptı. Bu alandaki üst düzey bilgisini farklı durum ve özel faaliyetlerde kullanılabilecek, dönemin standartlarını aşan aygıtlar tasarladı. Bir paraşüt, bir dalış kostümü, bir uçuş makinesi gibi şeylerin yapılıp yapılamayacağını sordu ve kurguladı. Leonardo bu beceri ve çalışkanlığıyla dönemin en zengin yatırımcı aileleri ile çalıştı; Medici’ler, Borgia’lar, Sforza’lar... Tüm bu aileler onun hizmetlerinden faydalandılar. Kimileri güzellik için, kimileri düşmanlarını alt etmek için…

Zekasının genişliği ve zarafeti ile tanınan bir kişilikti. Hayvanları çok sevdiği için hayvan eti yemediği, para karşılığı kafeslenen hayvanları satın alıp özgür bıraktığı söylenir. Zamanında kendisi gibi faaliyet alanlarında tarihi başarı elde edecek olan pek çok bilim insanı, sanatçıya dost olmuş ve onlarla birlikte iş yapmıştır. Bu çalışkanlığının ve sevecenliğinin dışında polimat, özel hayatını titizlikle gizli tutmuştur ve bu konu yüzyıllar boyu süren bir analiz ve varsayım konusu olmuştur. Sigmund Freud’un çalışması Leonardo Da Vinci’nin Çocukluk Anıları bu akımın en bilinen ürünüdür. 

Ölümü ve Sonrasında Biz

Fransız kralı I. Francis Milano’yu ele geçirdiğinde, Leonardo da orada bulunuyordu. Bu olayın bir süre sonrasında hizmetine giren Leonardo’ya, stüdyosu olarak kullanabilmesi için kral, Clos Lucé’deki şatosunu tahsis etti. Burada 1519 yılında, 67 yaşındayken Fransa’da öldü. Ölüm sebebinin büyük olasılıkla kalp krizi olduğu tahmin ediliyor. O dönemin insanlarına göre uzun sayılabilecek bir hayat yaşadı ve açıkçası zamanını boşa harcadığını da herhalde kimse söyleyemez. O ölümü nasıl karşıladı bilemeyiz fakat bizim için, onun yaşamına dair her şey büyük saygıya ve sevgiye değer. 

Leonardo belki de, “Sanat Güneşi”nin gerçek anlamda vücut bulmuş haliydi. Tabii buna “Bilgi Güneşi”, “İrade Güneşi” makamlarını ve daha fazlasını da ekleyebiliriz... Yaşadığı zamanda da ünü her tür sınırı zorluyordu, hala öyle. Hizmet verdiği asilzadelerin nişanesi, meslektaşlarının gururu, sonrasında çağlar boyu ardı arkası kesilmeden gelecek olan bilim, sanat, düşünce insanlarının medarı iftiharı oldu. İnsanlığa hayallerini ve fikirlerini sundu, insanlık onun hayallerinin ve fikirlerinin peşinden giderek şimdiki düşünsel gücümüze varan farklı biliş yolları buldu. Tüm yaşamı, bilinçlerimize ışık tutmuş bu kişinin ünü, biz insanların sayısı çoğaldıkça arttı. Artıyor ve artacak da.

*Polymath: Çok yönlü, birçok farklı alanda yeteneği ve bilgisi olan bilge kişi.